29 Ocak 2008 Salı

Sayın Hocamla ve İlçe Tarım Veteriner Hekimi ile arıcılık sohbetleri

Saygıdeğer hocam Opr. Dr Savaş Serpil beyle bir araya geldiğimizde sohbetimizin konusu genellikle kaliteli balın, nerelerden bulunacağı hangi balın hangi dertlere deva olacağı konusunda yoğunlaşır,sohbetimiz uzayıp gider.Bizim ürettiğimiz ballardan yeyince hoşuna gitmiş olacakki,benimde merakım var bir koloni alsam yardımcı olurmusun dedi,tabiiki cevabımız hayır olamazdı,şimdi heyecanla sağım zamanını bekliyor.Bende geleceğim sizinle beraber çalışacağım diyor.Bakalım göreceğiz,bal sağımı yapmak insanlara neşter vurmaya benziyormu?Sevgili hocamı Prof görmek dileğiyle başarılar diliyorum.
Gebze İlçe Tarım müdürlüğünde Veteriner Hekim olarak görev yapmakta olan sayın Murat Taşdemir beyle herzaman fikir alışverişi yapar,arılarımızın son durumları,varsa olumsuzlukların neler oldukları,bunların giderilmesi konusunda neler yapılabileceği hakkında fikir alışverişinde bulunuyoruz. Tabiiki kanunlarda yapılan değişiklikleri ve uygulamalarıda kendilerinden öğrenme imkanımız oluyor.Bizleri aydınlatmış oldukları konular için kendilerine teşekkür ediyor,görevinde üstün başarılar diliyoruz.





28 Ocak 2008 Pazartesi

İlkbahar hazırlıkları ve kek yaptırılması

Gebze Yağcılar köyünde beraber arıcılık yapmakta olduğumuz Nevzat Yavuz,Saim Cevher ve ben İlhami Uyar (diğer arıcı arkadaşımız Kamil Şimşir gelemedi).Sultanbeylideki Mustafa beyin işyerine gittik,kek yapma olayınıda hallettik.Bizim ekip üyeleri işbaşındalar. İşlemler tamamlandı,makina devreye girdi,herşey yolunda

Zevkle olayı izliyoruz,kendimiz yapmaya kalktığımızda çok zorlanmıştık,makina gibisi varmı?







işlem tamamlanmış,iş paketlenme safhasındadır.Gözlemlerimiz göstermiştirki kestane balından yapılan kekler arılar tarafından çok seviliyor ve tüketiliyor.


Bulunduğumuz Marmara bölgesi iklim itibariyle Şubat ayının sonlarına doğru havalar ısınmaya başlıyor,bu yüzden hazırlıklara şimdiden başladık,öncelikli olarak kekleri yaptırıp,sırasıyla diğer işlere el atıyoruz,bilirsinizki önceden hazırlıklarını yapmazsanız,zor durumda kalabilirsiniz.Periyodik olarak işleri sıraya koyduğunuz zaman sistem hatasız çalışıyor.

27 Ocak 2008 Pazar

Bal arısı kolonilerinde varroa gelişimi,mücadelesi ve kolonilerin verimliliğine etkisi -Development and control of the varroa(varroa destructor)

Özet:Bu çalışma hem yavru hem de ergin bal arılarında (apis meellifera) varroa destructor) bulaşıklık oranını,yapılan mücadelenin etkinliğini ve kolonilerin verimliliğine etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür.Hem çalışma başlangıcında hemde çalışma süresince 24 günlük periodlarla üç arılıktan 15 arı kolonisinde(ergin arılarda,işci arı gözlerinde ve erkek arı gözlerinde) varroa bulaşıklık oranları belirlendi.İlk ilaç uygulamasına (26 temmuz 2004) kadar tüm gruplarda varroa bulaşıklık oranı sürekli olarak artış,ilaç uygulamasını takiben ise ani bir düşüş eğilimi göstermiştir.İkinci ilaç uygulamasına (25 ekim 2004) kadar gerek işci arı üzerindeki işci arı ve erkek arı gözlerindeki pupalar üzerindeki varroa miktarı yine süreli bir artış göstermiştir. Tüm gruplarda erkek arı gözlerindeki ortalama varroa bulaşıklığının grup 1 de % 24; grup- 2de % 58.08 ve grup 3 te % 81.72 işci arı gözlerindekivarroa bulaşıklığının grup 1 de % 1.44,grup 2 de % 3.52, grup 3 te% 4.76,işci arılar üzerindeki varroa bulaşıklığının grup 1 de % 8.88,grup 2 de % 12.54 ve grup 3 te % 17.32 daha yüksek olduğu belirlenmiştir..Tüm kolonilerde erkek arı gözlerinin artmasıyla birlikte varroa bulaşıklık oranı da artmış,erkek arı gözlerinin maksimum olduğu dönemden sonra varroa oranıda maksimum olmuştur.Varroa bulaşıklık oranı kolonilerin işci arı popilasyonunu ve bal verimini olumsuz etkilemiştir

Ethem Akyol:Niğde Universitesi
Bilge Karatepe Niğde üniversitesi
Mustafa Karatepe:Niğde Üniversitesi
Zafer Karaer :Ankara Üniversitesi

Kaynak :Uludağ Arıcılık Dergisi

Keten ve önemi

Keten türleri genellikle kendilerine tozlanıyor olmalarına rağmen ,farklı böcekler tarafındanda ziyaret edilmektedirler.Keten türlerinde çapraz tozlaşma böceklerle gerçekleştirilmektedir.Fakat böceklerin ziyaretlerinin tohum verimi üzerindeki etkisi henüz net değildir.Bal arıları(Apis mellifera) tarafından ziyaret edilmekle beraber bal arılarının bu bitkiden polen almadıklarının gözlendiği bildirilmiştir.Günümüzde keten türlerinin çeşitli kısımları(kök ,gövde,yaprak,çiçek,tohum) üzerinde yapılan kimyasal araştırmlar sonucunda lipit,flavonoıt,antosiyan,müsilaj,pektin,siyanogenetik heterozitler,steroller,enzimler ve lignanlar gibi çeşitli etken maddeler izole edilmiştir.Özellikle lignan grubu içinde yer alan podofillotoksin ve türevleri önemli biyolojik aktivitelere sahiptir.
Bazı bitkilerde dönüm başına gereken tahmini kovan miktarı:
Elma:3 kovan /dönüm
Kayısı:2 kovan/dönüm
Badem:4 kovan/dönüm
Kiraz:3 kovan /dönüm
Yonca:2 kovan /dönüm
Salatalık:3 kovan /10 dönüm
Armut:3 kovan/dönüm
Şeftali:2 kovan/dönüm
Erik :4 kovan/dönüm
Çilek :8 kovan/dönüm
Vişne :2 kovan /dönüm
Ayçiçeği :1 kovan/ 10 dönüm
Kabak.Kavun,Karpuz :3 kovan/10 dönüm
Kaynak:Uludağ arıcılık dergisi 2006

Genetiği değiştirilmiş ürünler ve zararları-Genetically engineered products and their disadvantages

Gelişen teknoloji hemen hemen tüm alanlarda kendini göstermektedir.Üretim,verimlilik,rekabet gücü ve daha çok para kazanma arzusu teknolojiyi sofralarımıza davetsiz misafir haline getirmiştir.Margarin ,gıda boyaları,tatlandırıcılar,,-probiyatikler ve nihayet bu misafirlere genetiği değiştirilmiş ürünlerde katılmıştır.Genetik değişiklikler sadece fazla ürün almak için değil aynı zamanda bu ürünlerin dayanıklılığını artırmak için de yapılmaktadır.İşte özellikle bitkilerde hastalık yapıcı mikroplara karşı bitkilere ürettirilen bazı maddeler insanda zararlı etkilere yol açabilmektedir.Bunların başında allerjik reaksiyonlar(gıda alerjileri) gelmektedir.Bunun yanında antibiyotiklere karşı direnç artışına neden oldukları ve insanların daha kolay mikrobik hastalıklara yaklandıklarına dair iddialar da bulunmaktadır.

The developing technolgy is showing itself in every area.Prodaction,effiency,power to compete and desire to earn more money has made the technology the unwanted visitor of our tables..Margarine,food madders ,sweeteners probiotıcs and finallyé"genetically engineered products" joined these visitors as a new comer.Whether we are aware or not many genetically engineered products are on our table.genetically modifications are done not only to obtain more prodacts but also to increase the durability of these prodacts.Some substances produced in plants against the germs that cause diseases can cause harm to human health.On top of these are allergic reactions(food allergies).Apart from this there are claims that these substance create resistance agains antibiotics and make humans more vulnareble to disaeses.

25 Ocak 2008 Cuma

Varroa ile mücadelede değişik bir uygulama

Bugün Kocaeli Arıcılar Birliğinde sohbetimizde varroa ile mücadelede değişik bir yöntem dikkatimi çekti.Emekli Ziraat Mühendisi Mümin Bayram bey sohbetimiz esnasında arıcılara yeni mücadele yöntemlerini anlatırken ,çoğu arıcı meslektaşımız arıcı kuşlarının aşırı derecede zarar vermesinden,varroa ile yeteri derecede mücadele edemediklerinden dolayı arı kayıplarının normalin üzerinde olduğu konusunda çoğu arıcıyı hemfikir gördüm.Benim dikkatimin yoğunlaştığı nokta Mühendis beyin söylediği en orijinal yöntemlerden birininde tütün ve tohum ekiminin varroaya karşı etkili olduğuydu,25 yıl bu görevde bulunan teknik bir kişinin mutlaka tecrübelerine dayanarak konuştuğu kesin,bu konuyu en kısa zamanda TÜBİTAK Gebze araştırma kampüsüne gidip enine boyuna akademisyenlere anlatıp sonuçları hakkında onların görüşlerine başvurup,faydalanabileceğimiz yönü varsa uygulama yapmak olacaktır.Araştırmanın sonu yok,umarım hayırlısı olur.

23 Ocak 2008 Çarşamba

Kişiliklere değil,sonuçlara odaklanın

Gebze Ziraat Odasını ziyaretimde eski ve yeni nesil arıcılarla karşılaşınca muhabbetimiz koyulaştı,Sayın başkanımızın oğlu Kıbrısta Üniversite öğrenimini sürdürüyor,Trakyada arıları hep beraber sağdık,Deliller köyünde, arıcılık alanında çok araştırıcı neden, niçin, nasıl denklemini mutlaka çözmesi lazım geldiğinin farkında,bu yaz döneminde burslu olarak ABD ye gideceğini söyledi,ve oradada arıcılık üzerine araştırmalar yapacağını söyleyince bende Devrim ve Tuğrul hocalarımızdan faydalanabileceğini söyledim,demekki istenilince bilgi heryerden alınabiliyor.Samet Çınar kardeşime okul ve iş hayatında üstün başarılar diliyorum.Diğer arıcı beyefendide Sefer Uçar onların tecrübelerinden her zaman faydalanıyoruz sağolsunlar,bizlerden teknik konularda desteklerini hiç bir zaman esirgemediler.Kendilerine müteşekkiriz,saygı ve sevgilerimi iletiyor,işlerinde başarı ve kolaylıklar diliyorum.


İnsanlar birbirini sevsin yada sevmesin bir arada çalışmaları,verimli olabilmeleri,birbirlerine saygı göstermeleri ve destekleyici,olumlu bir iletişim içinde olmaları için ne yapabilirsiniz?Bunun için hesaba katılması gereken o kadar değişken varki! Bu değişkenler arasında insanların özsaygısını,kişisel gelişim düzeylerini,iletişim ve duyguları başarıyla yönetme becerilerini;olumsuzluğa,kuyu kazmaya,dedikoduya,şikayet etmeye hoşgörü göstermemek şeklindeki liderlik davranışını ve insanların en iyi yönlerini besleyen bir mükemmellik kültürünün geliştirilmesini sayabiliriz.Bir insandan hoşlanmanız veya hoşlanmamanız iş açısından önemli değildir.Kişisel görüşlerinizi aşabilmeli,kibar ve saygılı davranmalısınız.Başka insanlara saygı göstermek,katkıları için onlara değer vermek sizin en iyi yönlerinizi açığa çıkaracağı gibi başkalarının en iyi yönlerinin açığa çıkmasınada yardımcı olur.Çevrenizdeki insanların iyi yönlerini arayın,görün ve kutlayın.Belirli birinin yakınında olmaktan yada onunla çalışmaktan hoşlanmıyorsanız bunu kendinizi ve zarif bir şekilde iletişimde bulunma becerinizi geliştirmek için bir fırsat olarak düşünün.Böylece söz konusu kişi ile ilişkinizi yapabileceğiniz en iyi şekilde yönetmeyi öğrenirsiniz.

KENDİNİZE ODAKLANIN

Sorumluluğunuz öncelikle kendinize karşıdır ve kariyerinizi de mutluluğunuz kadar iyi yönetmekle sorumlusunuz.Olumsuz bir ortam içinde mutsuz yaşamayı sürdürmek için bir neden yoktur.Dikkatinizi başkalarına odaklamak yerine kontrol edebileceğiniz unsura odaklayın:KENDİNİZE. İşinizi elinizden gelenin eniyisini yaparak sürdürün ve işinizin ustası olun.Diğer insanlarlada iyi geçinmek işinizin bir parçasıdır.Birlikte çalıştığınız insanları sevmeniz gerekmez ama işlerin yapılması gerekir.Kişiliklere odaklanarak ilerlemeyi engellemeye hakkınız yoktur.Eğer kendinize karşı daha sevecen olmayı,kendinizi beğenmeyi ve takdir etmeyi,kendinizle gurur duymayı öğrenirseniz,başkalarına karşı daha sevecen ve saygılı olursunuz.Yaşamda hep birlikte büyüdüğümüze göre başkalarını alkışlamanın yollarını arayın.Bir başka insanı aşağılayan yada ona zarar veren her türlü konuşmadan kaçının.Böyle bir konuşmanın içinde olmak diğer herkes kadar sizin içinde onursuzluk ve saygısızlıktır.Hoşlandığınız ve size daha fazla keyif vere konulara odaklanın.Diğer insanların eniyi yönlerini görür ve takdir ederseniz onlarda büyük olasılıkla dünyayı eniyi yönleriyle süsleyeceklerdir.Hepimiz bu yolculukta beraberiz ve yaşamlarımız bir yerlerde kesiştiğinde saygı ve takdir ile insanlarıileriye götürecek olumlu bir etki yapmayı seçebileceğiniz gibi insanları yok etmeyide seçebilirsiniz.Seçim sizin:NE TÜR BİR ETKİ YAPMAK İSTİYORSUNUZ?

Julie FUIMANO

Kaynak:Personel Excellence Haziran 2007

21 Ocak 2008 Pazartesi

Birazda gülelim

Üç arkadaş tren istasyonuna gitmişler.İçlerinden biri gişeye gidip bilet almış,trenin kalkmasına ne kadar zaman olduğunu sormuş:
-Bir saat onbeş dakika..
Arkadaşlarına dönmüş:
-Daha çok var,hadi gidip şu karşıki kafede çay içelim...
Oradan buradan derken lal lafı açmış..Birden tren düdüğüyle kendilerine gelmişler.Koşarak dışarı fırlamışlar...Nafile...Tren kaçmış.Tekrar sormuşlar:
-Sonraki tren ne zaman
-Birbuçuk saat sonra...
Yine dönmüşler kafeye...Yine çay,yine laf ve derken yine düdük sesi...
Koşmuşlar ama bu defada treni kaçırmışlar. Birsaat sonra bir tren daha varmış,dönmüşler kafeye...Ama bu sefer uyanık duruyorlar.
Trenin sesini duyar duymaz kalkmışlar ve koşmaya başlamışlar.İçlerinden ikisi birisi bir vagona ,diğeri başka vagona zar zor yetişmiş...Üçüncüsü ise geride kalmış ve yetişememiş..Bir süre düşündükten sonra başlamış katıla katıla gülmeye.
Durumu gören istasyon görevlisi dayanamamış sormuş :
-Hem treni kaçırdın hem gülüyorsun?

-Nasıl gülmeyeyim!!!...Onlar beni uğurlamaya gelmişti...

Hatalardan ders çıkarmak

Günün sözü:GİDECEĞİ LİMANI BİLMEYENE;HİÇ BİR RÜZGAR YARDIM EDEMEZ. Montaigne
Bu fotoğraf karesindeki durumla hiçbir arıcının karşılaşmak isteyeceğini sanmıyorum ,ama maalesef her zaman istediğiniz sonuca ulaşmak mümkün olmuyor.Eğer bu gibi durumları sıfırlayabilirsek işimizi öğrenmiş ve kuralları tam tatbik ediyor olacağız.iki gündür ustalarımızla temas halindeyim çıkan sonuç şu: Olayın kökü Eylül ayına dayanıyor,demekki hatalar zinciri Eylül veya sonbahar bakımında eksik liklerden kaynaklanıyor.Artık beynimize iyice kazındıki en iyi hazırlık dönemi sonbaharda yapılan bakım.Herkese kayıpsız günler diliyorum.

Hava durumu müsait olunca kek verme işlemini yaptım

Hava sıcaklığı 13 Derece civarında olunca maskesiz çalışmak zor oluyor,herneyseki havalar müsait olduda işimizi rahatlıkla görebildik.afiyetle yiyebilirler,tabiiki sonuçları ve verim durumunu ilkbaharda yüksek seviyede görmek dileklerimizle
24 kasımda vermiş olduğum keklerin afiyetle yenmiş ve tüketilmiş olduğunu gördüm,havaların Sibiryadan gelen soğuk hava sebebiyle her ihtimale karşılık uzun süreli ilgilenip bakamama sorunu olmaması için Sultanbeylide yaptırmış olduğum kekleri verdim,şu an ilerisi için olumsuzluk hissetmiyorum.



Sayın Dr Selahattin beyle sohbetimizde Everest dağına tırmanan ve oranın yüksekliğini arıcılık tecrübelerine dayanarak ölçen arıcıya İngiltere kraliçesinin Sör ünvanının verdiğini ve yazıyı ileriki bir tarihte bana ulaştıracağını söyledi.Doktor bey arıcılığa bayağı merek sardı,üzüm üzüme baka baka kararırmış,bizim muhabbet ortamına girince olacağı buydu,kendileri çok meraklı bakarsınız onuda bu dünyanın içinde bulabiliriz.Yazıyı bana ulaştırınca sizlerle paylaşmak dileğiyle.



Samsundan sevgili arkadaşımız Mehmet bey 19 Mayıs üniversitesinden organik tarımla ilgili ders aldıklarını ve öğrendiklerini bana aktardı,bende uygulama yapıyorum,ilk önce organik gübre yapımından yola çıktık ,sonuçlarını buradan izleyeceğiz.Şu an çürümeye bıraktığım maddeler çeşitli ağçların yaprakları ve dalları,toprakta açmış olduğum çukura doldurdum ,seneye kullanacağız,inşallah çok iyi netice almayı umuyorum.




16 Ocak 2008 Çarşamba

Arılar kayboluyor,arıcı ne yapmalı? What should beekeepers Do,We Lose Bees

Bilindiği gibi tabiattaki canlı hayatı bir takım denge unsurları ile korunmaktadır.Bu dengenin tepe noktasını insanlar oluşturmaktadır.İnsanların varlığı ve yaşama şansları,ayaklarının altında tepe noktada tutunmasını sağlayan diğer canlı hayatın devamına bağlıdır.Bütün canlıların nesillerini devam ettirebilmesi için döllenmiş yumurtalarının(zigot) oluşturulması gerekmektedir.Haraketli canlıların bir çoğunda çiftleşme ile gerçekleşen yeni birey oluşumu bitkilerde tozlaşma ile sağlanmaktadır.Tozlaşmada birçok vektör etkin görevler üstleniyorsada,bu görevi asıl üstlenen ve etkin olan bal arılarıdır.
Canlı hayatının devamında;bitkiler toprak ve suya,hayvanlar bitkilere,insanlarise bitki ve hayvanlara muhtaçtır.Bu zincirin ana temasını oluşturan bitkiler varlıklarını sürdürebilmeleri için dünyanın hemen hemen her yerinde varlıklarını sürdüren bal arılarının tozlayıcı özelliğinden yararlanmak zorundadırlar.
Dünyada tabi dengenin değişikliğe uğratılmasında ana unsur olan insanlar kendi varlıklarının devamı için bal arılarını yaşatmak zorundalarDünyadaki insan hayatını kolaylaştırmak ve daha modern bir hayat tarzı elde etmek amacıyla bilim,teknik ve teknolojiyi kullanırken insanlığın geleceğini bitirici olmamaya dikkat etmelidir.
Gerek insanların kendi elleri ile gerekse doğanın kuralları gereği yaşanan son iki yıl gerçekten arıcılık açısından son derece rizikosu yüksek olan yıllardı.Dünyanın birçok yerinde bu konu ile ilgili toplantılar seminerler,kongreler düzenlenmesine rağmen son iki yıldaki arı kayıplarına bilimsel açıklık getirilememiştir.
Ülkemiz açısından konuya bakılacak olursa ,giderek azalan su kaynaklarımız ve paralelinde yağış miktarındaki düşüş arıcılarımız açısından daha da sıkıntılı yıllara kapı aralıyor.Eğer kuraklık bu denli devam edecek olursa artık entansif tarım sisteminin arıcılık açısından şekillendirilmesi ve uygulamaya konulması zorunlu hale gelmektedir.Kültür bitkilerinin ekildiği alanlarda ve ballı bitkilerin arıcı tarafından yetiştiriciliği yapılarak,koloni hayatlarının devamı ve bal üretimi gerçekleştirilecektir.Bu açıdan arı otu,lofant gibi bitkilerin yetiştiriciliğide düşünülmelidir.Arı otu dekarda yaklaşık 80 ila 400 kg civarında ,lafont ise hektarda 1400 kg civarında bal verebilmektedir.Kaynak http//www.herbalisatabay.com
Not:Yazı Uludağ Arıcılık derneği dergisinden alınmıştır.(Zir. Müh Hasan Cengiz,Zir.Müh. Mehmet Ayağ,Zir. Tek. Mustafa Çitrazoğluk)

13 Ocak 2008 Pazar

Toplumun gıda tüketiminde bilinçlenmesi

Bugün oğlumun dershanesini ziyaretimde ve diğer ziyaretlerimde sevinerek gözlemlemiş olduğum konu ,toplumun çoğu kesimlerinin gıda tüketiminde çok hassas hale geldiği ve duyarlı olduğu ,emin olmadığı gıdaları kullanmadığı ve almadığı oldu.Umuyorumki toplum duyarlı oldukça sahte ürünler azalacak.herkes verdiği paranın karşılığını alma yoluna gidecektir.Her gittiğim yerde kaliteden ,dürüstlükten,aldığınız parayı haketmekten bahsediyor,güvenmediğiniz menşeiini bilmediğiniz ürünlerden uzak durulması konusunda itinalı davranılması gerektiğini dilimizin döndüğünce izah etmeye çalışıyoruz.İnternetteki arıcılık forumları ve bilgiler faydalı olmuş olacakki ,tanıyanlar nabız yoklayıp bilgileri teyid etme yoluna gidiyorlar.Bitlisten gelen öğretmen arkadaşımız teknik konularda çok ileri durumda babası ile arıcılık yaptığı için konulara hakim,ezbere konuşmuyor.Biz arıcılar olarak okuduğumuz kitaplardan ,gittiğimiz konferanslardan,bilgi aldığımız ve tecrübelerinden yararlandığımız deneyimli arıcılarımızdan ve ünivetsitelerde görevli akademisyenlarden aldığımız bilgileri ne kadar kişiye aktarır ve faydalı olabilirsek ,kendimizi mutlu hissederiz,bilgi öğrenmek ve paylaşılmak için var,temennimiz odurki peşimizden gelen nesil bizleri bilgi olarak,verim olarak geçer,bizlerde mutlu oluruz.

10 Ocak 2008 Perşembe

Tebessüm

Bir Japon kahveye girip meydan okumuş:

_Varmı aranızda delikanlı olan?Varsa çıksın dışarı. Temel sinirlenerek ayağa kalkmış,dışarı çıkmış.Birkaç dakika sonra Temel ağzı burnu kan revan içinde kahveye geri dönmüş,arkasında Japon...Temeli göstererek:

-OnuToyokumi Ustanın Kihotimi tekniğiyle vurdum.

Japon ertesi gün yeniden gelmiş...Yine Temel ile dışarı çıkmışlar,Temel yine kan revan içinde geri dönmüş,arkasında yine Japon:

-Onu Toyokimi Ustadan öğrendiğim Kihotomi tekniğiyle vurdum.

Japon ertesi gün yine gelmiş.Temel ile yine dışarı çıkmışlar.Birkaç dakika sonra Japon kanlar içinde kahveye geri dönmüş,arkasında Temel:

-Ona Toyotanın krikosu ile vurdum.

BAL ANALİZ LABARATUARI:Yazıyı okuyunca sevindim.çünki Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan labaratuarda ,balda çözünebilir katı madde miktarıasitlik,ticari glikoz,zehirli polenşeker testi,diastaz enzim testi ve kül tayini gibi 10 ila 11 parametrenin analizini yapabildiklerini belirtiyor.Analiz bedelide 75 ytl imiş.Hayırlı olsun.

9 Ocak 2008 Çarşamba

Nihayet beklenen kar yağdı

Kar yağdıktan sonra arılığımın görüntüsü,bilmeden de olsa çulluk kuşlarına iyilik yapmışız şöyleki,kar bayağı yağınca etrafta açık kara parçası kalmamış,ama kovanların altına kar girmediği için çulluklar doyasıya beslenmişler,her taraf çulluk izi,yerler hep gagalanmış.Demekki onlarında rızkı arılıktaymış.
Bu karedekilerde misafirlerimiz,akşam günün özeti ,varsa hatalarımız,söyleniyor.Ziyaretlerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum,inşallah iyi ağırlayabilmişimdir.Gebzeden Şileden ,Kargalı ,Örcünlülü misafirlerimizi ,yine fikir teatisinde bulunmak üzere uğurladık.

Gebze Merkez Avcılar ve Atıcılar Klübü Başkanı Sayın Nedim Yavuz ve kulüp üyeleriyle zevkli bir av gününün sonunda yemek yedik,ısındık onlar geri döndiler,bende Yağcılar köyüne döndüm.

Eski avcılar diyorlarki avcının köftesi ateşte kızartılmış ekmektir .Hakikaten gerçek payı var,denemenizi öneririm.Diğer bir konu avcılık çobanla kralı aynı sofraya oturtan tek spormuş,şöyleki:Gebze civarlarında avlanan gruplar yemeğe otururlar,iki kişi dertleşiyorlar:Yarın mahkemem var yalancı şahitlik yapacağım ,ne diyeyim bilmiyorum der, diğeri dinlemektedir.iki gün sonra adamcağız mahkemeye şahitlik yapmaya gider,birde ne görsün,avdaki sohbet ettiği kişi hakimmiş,adamcağız şaşırmış,hakim tebessüm ederek derki seni daha önce dinledim yeniden dinlemeğe gerek yok gidebilirsin.

Yanımdaki genç arkadaşımın oğlu Özgür Mermi,benim yanımda olmasının sebebi,tecrübelerimi ona aktarmak,görmeden,ne olduğunu bilmeden kesinlikle silah atmamak,tüfeğini doldurup boşaltırken namlunun devamlı havaya bakması,namluya kar veya benzeri şeylerin dolup tehlike yaratmaması için kontrol etmesi gerektiği gibi detaylar kendisine anlatıldı
Kış mevsimininde kendine özel güzellikleri var,kar bereket ve temizlik demek,fazla kalmasada toprak suya doydu,5 gün civarında yerde kaldı şu anda erimiş durumda,kar yağınca bizde boş durmadık,arılar salkımda olduğu için bizden alaka ve ilgi beklemiyorlar.

5 Ocak 2008 Cumartesi

İşyeri arkadaşlarımızla arıcılık ve bal sohbeti

Fotoğraftakiler ilhami Uyar,Seyit Akpakla(Çorum),İsmail Tatar (Giresun)ve Yusuf Vaykul(Bolu) bu arkadaşlar işyeri arkadaşlarım,sohbetimizin konusu arıve arı ürünleri üzerine,İsmail beyin babası arıcı olduğu için kabul etmek lazımki bazı konularda benden bilgi ve tecrübe olarak birhayli ileride,işin tekniğini bilen kişiyle konu üzerinde konuşmak çok zevkli oluyor,eksiğiniz varsa gideriyorsunuz en azından beyin jimnastiği yapıyorsunuz,tartışmayınca değişik fikirleri dinlemeyince doğruyu bulmanız zor.Her şey çok güzelde şu sigara dumanı olmasa daha iyi olacak,onun için sohbetin en koyu yerinde bırakıp ayrılmak zorunda kalıyorum ve üzülüyorum.Arıcılık yapan arkadaşım hariç diğerleri balın faydalarını ,hakiki bal nasıl olmalıdır,donmuş bal nasıl baldır ,polen hakkında bilgi ve diğer konularda onlar sordukça bende dilimin döndüğünce izah ediyorum,ilk baştan bal dondu diye geri getiren arkadaşlarımız şimdi güvenle yiyebiliyorlar ve hiç bir itirazlarıda olmuyor,hatta tv kanallarında arıcılıkla ilgili program çıktığı zaman beni arayıp programı izlememi söylüyorlar.Bir diğer arkadaşımızda arıcılık yapmaya başlayacağını varsa kitap ve döküman verip veremeyeceğimi sordu,bende elimdeki imkanları seferber edeceğimi gerekirse pratik olarakta yardımcı olabileceğimi söyledim,kendisine arıcılık alanında başarılar diliyorum.Başarılı olur bu başarıda benim de payım olursa çok mutlu olurum.Bilgi ve güç paylaşılınca daha güzel.Tüm mesai arkadaşlarıma işlerinde ve emekli olduktan sonraki hayatlarındada başarılar ve uzun ömürler diliyorum.

3 Ocak 2008 Perşembe

Gebze Yüksek Teknoloji Öğr üyesi Prof Yavuz Sezen hocamla fikir alışverişi

Gebze Yüksek Teknoloji Ensitüsü öğretim üyesi Prof Dr Yavuz Sezen hocamın konuğu olduk,sağolsun kendilerinden çok faydalı bilgiler aldık.Kendilerine şükranlarımı arz ediyorum.Her zaman üniversitelerin çalışmalarımıza destek olcağından bahsetti,Gebzede kurulu bulunan ,Tübitak MAM.TSE nin çalışmalarından faydalanabileceğimizi belirtmesi bizi onore etti.Kendilerine ve akademisyen arkadaşlarına başarılar diler,saygılar sunarım.
Bizde evde kullanılmayan fakat kullanım süresi geçmemiş ilaçlarımızı nereye verebileceğimizi sorduk.Gebze Sağlık Gurup Başkanlığına verebileceğimizi söylediler,bizde öyle yaptık.

Burda çalışanların hepsi gönüllü olarak görev yapıyorlar,hepsine şükranlarımızı arz ediyor,çalışmalarında kolaylıklar diliyoruz.


Eşimle birlikte ziyaret ettiğimiz GYTden sonra siteden toplamış olduğumuz biraz kullanılmış elbise, ayakkabı ve diğer eşyaları Darıcada yöneticiliğini arkadaşımın eşinin yaptığı Darıca Yaşlılarla yardımlaşma ve dayanışma derneğine gittik,yoksullara ve kimsesizlere burdan ihtiyaçları neyse temin edilmeye çalışılıyor.Eğer bizimde katkımız olursa çok mutlu oluruz,unutmayalımki bizlerde yaşlanacağız ,ömrümüz varsa ,şimdiden geriden gelen çocuklarımıza iyi örnek olmazsak,hiçte iyi örnek olmayız diye düşünüyorum.

2 Ocak 2008 Çarşamba

Zararlı hayvanlarla mücadele

Gebze Ziraat Odasında Delege olduğum dönemde,yönetim kurulu başkanımız sayın Ersan Çınar beye gelen şikayetler üzerine yazılı metinde ismi geçen köylerden imza toplandı önce Türkiye Ziraat Odaları Birliğine oradanda ,Çevre ve Orman Bakanlığına havale edildi.Konu zararlı hayvanları nasıl bertaraf edebiliriz,bu konuda hakkımız hukukumuz nedir?Bu konuda mağdur olan arkadaşlarımız için bu belgenin faydalı olacağına inanıyorum.








1 Ocak 2008 Salı

Yalova Kurtköy izlenimleri

Akşamki niyetimiz büyük oğlumla Karamürsel Kılıç ve Denizçatı köylerinde av yapmaktı fakat sonradan rota değişti Kurtköye çevrildi,bizde Darıcaya el sallayarak yolculuğumuza başladık.
Trabzonda başlayan meslek serüveni sayın hocamın deyişiyle Yalova ili Kurtköyde noktalanmış ama başka bir serüven başlamış arıcılık,şimdi tüm ekipmanını yapabilecek durumda olan hocam inzivaya çekilmiş gibi görünsede yine tüm benliğiyle oğlunun yanında ,her zaman aktivite içinde olmaya hazır durumda,Allah kolaylıklar versin.Ben ve oğlumla çok sıcak ve samimi ilgilendiler kendilerine teşekkür ediyoruz buradan.

sayın hocam ve oğlu boş petekleri görmüş olduğunuz raf sisteminde sakladıklarını ve hiç petek güvesinin barınamadığını söylüyorlar.


Din görevlisi olarak geldiği Kurtköyde emekli olup yerleşen Harun hocamız tam teşekküllü marangoz atölyesi açarak kendisinin ve yöredeki arıcıların ihtiyaçlarını karşılıyor,gördüğünüz polen tuzaklı kovanları imal ediyor,tüm mamuller kestane ağacından yapılmış ve hafif.



Kendi imalatları polen tuzakları elekleri




Polen tuzağının kovan içi görünümü












davetsiz misafir iş başında ama arılar içeri sokmuyorlar







Yakınlardaki başka bir arılıktan aldığım bu görüntüyü görünce Selahattin Güney başkanımla Halil Bilen hocanın tepkilerini merak ediyorum ve duyar gibiyim.








Ben ve oğlumla Harun amca arılıkları dolaşmakla meşgulüz.









Büyük oğlum Tezcanla beraber İlker Doğan beyin arılığınıda ziyaret ettik ,anlattıklarına göre İlker bey ufak bir ihmalden dolayı arılarının yarısını geçen yıl kaybetmiş,kuralları yerine getirmediğinden,bende dedimki siz 30 yıllık deneyimli şoförde olsanız kurala uymadığınız zaman başınıza gelecek akıbet bellidir.Her zaman gereği neyi gerektiriyorsa yapmak zorundayız.










Zafer Akçay,İlhami Uyar,Harun Akçay,Sefer Özkan başlangıç olarak Harun amca imamlıktan emekli olduktan sonra arıcılığa başlıyor,oradan oğluna ve komşularına sirayet ediyor,şu anda 100 adetin üzerinde 4 veya 5 kişinin evinin önünde koloniler gördüm.