10 Mayıs 2008 Cumartesi

Karıncalar azalınca kene tehlikesi arttı

Cumhuriyet Üniversitesi(CÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof Dr İlyas Dökmetaş,kenelerin azalmasında,popülasyonunda en önemli rolü karıncaların oynadığını açıkladı.Dökmetaş," Çünki kenelerin küçük yumurtalarını karıncalar topluyor." dedi.KKKA hastalığının 2002 yılından itibaren görülmeğe başladığını hatırlatan Prof Dr Dökmetaş,görüldüğü ana bölgenin Kelkit vadisi olduğunu ifade etti.Prof Dr Dökmetaş,hastalığın son yıllarda Tokat başta olmak üzere Sivas,Yozgat ve Erzincan yörelerinde ağırlıklı olarak görüldüğünü belirtti.Dökmetaş,önlem aldıktan sonra piknik alanlarına gitmesinde bir sakınca olmadığını söyledi.Bilim adamlarının ve insanların bir kısmının tavukların keneleri topladığını ve bunun kene popülasyonunda azalmaya sebep olduğunu savunduğunu ifade eden Dökmetaş,kenelerin genellikle,tavukların olmadığı dağlık alanlarda yaşadığına dikkat çekerek,"Kenelerin azalmasında,popülasyonunda en önemli rolü oynayan karıncalardır."diye konuştu.Bu konuyla ilgili çok önemli araştırmaları olan Prof Dr Kosta Mumcuoğlunun da bu görüşü savunduğunu belirten Dökmetaş"Çünki kenelerin küçük yumurtalarını karıncalar topluyor." iddialarını dile getirdi.

Kırsalda giydiklerinize dikkat edin!
Kırsal alanlara gidildiğinde vücudun açıkta kalan kısımlarına böcek kovucu(Repellent)ilaçlar sürülmelidir.Giysilere kovucu öldürücü etkisi olan ve Sağlık Bakanlığından izinli spreyler kullanılmalıdır.
Vücut sık sık kene yönünden kontrol edilmeli,kenenin tesbit edilmesi halinde kısa sürede cımbız veya pense gibi uygun bir malzemeyle vücuda tutunduğu en yakın kısmından tutularak çıkarılmalıdır.
Kırsal alan ziyaretlerinde mümkün olduğunca kapalı ve açık renkli giysi giyilmeli ve pantalon paçaları çorap içine alınmalıdır.
Kenenin çıkarıldığı yere alkol veya tentürdiyot sürülmelidir.Keneler kesinlikle patlatılmamalıdır.
Vücuttan uzaklaştırılan keneler çamaşır suyu,alkol veya insektisit içine atılarak öldürülmelidir.Keneleri vücuttan uzaklaştırmak için eter,kolonya,gazyağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır.
Özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar kendi vücutlarını ve çocuklarının vücutlarını sık sık kene yönünden kontrol etmelidir.
Kene ile temastan sonra kişi 10 gün süreyle takip edilmeli ve ani başlıyan ateş ,baş ağrısı,bulantı ,kusma,ishal gibi belirtilerin olması halinde en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidir.
İnsanların ve hayvanların kanlarına veya diğer vücut sıvılarına korunmasız temas edilmemelidir.Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından büyükbaş hayvanların kene ilaçlaması yapılmaktadır.

4 yorum:

PINARHİSARLI ARICI dedi ki...

ilhami bey dünyanın bir düzeni ve takip ettiği bir besin zinciri var fakat insanların eline tarım ilacı diye bir güç verildi fakat güç hakim olunursa ise güçtür yoksa felaket olacagı bilinci olmadığı çin bizde çifciler kulaktan dolma birilerinden daha fazla kazanabilme ve yapabilme egosuyla bu ilaçları bol bol bilinçsizce kullandı sonuc dünya besin zinciri bozuldu faydası bilinmeden atılan zehirler karıncayı, arıyı, uç uç böceğini, vs gibi böcekleri öldürdüler şimdi uç uç böceginin yediği süne çogalmış mücadelesi zehir atmak,zehir arıyıda öldürüyor arının yaptığı tozlaşma yok oluyor mahsülde bereket bitiyor bu vurdum duymaz insanlara bir kene az bile bence gelecek yoksulluk ve açlık tabiyat ben ölüyorum diye süneyle keneyle bize bagırıyor devlet yetkilileri uyur iken ilaçcılar en üçra köşelerde bile ateşe benzin döküyor bence bu ateş sönmez daha vahim hal alır

Çocuğun eline kiprit verirsen önce kendi evini sonrada mahalleyi
yakarmış
kolaygelsin

UĞUR KIRAN dedi ki...

Valla ben kendimce okumuş biriyim ama ben bile sık sık karşılaştıgım bu kene vakası halinde ne yapacağımı tam bilmiyorum.Bundan bir süre önce bacağıma yapışmış vaziyette gördüm ve telaş vaziyetinde koparıp attım.3 gün evvelde çizmemin içine girmiş yine ve derime ulaşamamış olacakki dışarı çıkıyordu.
Sonuç olarak kene konusu halkımızca çok bilinmeyenli denklem...

muhteşem turunç dedi ki...

İlhami abi konuyu birde sen işlemişsin çok iyi olmuş. Bu dönemlerde kenelere ne kdar çok dikkat çekilirse o kadar iyi olur sağol.
Kırım’daki ilk salgının, İkinci Dünya Savaşı yıllarında kene ile enfekte olmuş bölgelerin tarıma açılması nedeniyle oluştuğu sanılmaktadır. Daha sonra eski Sovyetler Birliği ve Bulgaristan’ da olan salgınlarda ise ziraatçılık ve hayvancılıktaki değişmelerin rol oynadığı belirtilmektedir.

İlhami Uyar dedi ki...

Değerli Hocam ,biz gezginci arıcılar olarak önümüzdeki aylarda arazide bulunacağımızdan dikkat etmemiz gerektiğine inanıyorum,sanırım bu bu Kırım Kanamalı Kango Kenesi her bölgede yok.Saygılarımla